Son Haberler

KRİZ YÖNETİMİ-1

KRİZ YÖNETİMİ-1

 

1.Giriş

İşletmeler,çevredeki belirsizlikler ve değişikliklerden dolayı,sürekli beklenmedik tehlike veya fırsatlarla da karşılaşmakta ve yaşamlarını sürdürebilmeleri de bu tehlikelerden korunmaya ve fırsatları değerlendirebilmelerine bağlı olmaktadır.Öte yandan,sürekli değişen çevre şartları karşısında bünyesinde stratejik çalışmalara yer vermeyen işletmelerin başarılı olma şansı da oldukça az görünmektedir.

Stratejik yönetim konuları içinde yer alan,kriz yönetimi konusu artık,işletmeler için vazgeçilmez bir öneme sahiptir.Çünkü,tam anlayışla kriz yönetiminden yararlanıldığı taktirde,işletmeler beklenmeyen olaylara hazırlıklı olmakta ve krizleri en az zararla atlatabilmektedir.Öte yandan,kriz yönetimi anlayışının,işletmeler tarafından kullanılmaya başlanması ile işletmeler belirsizliklere karşı hazırlanabilmekte,kriz durumunun olumsuzlukları önlenmekte,çalışanlar zor durumda kalmamakta,zaman kaybı en aza inmekte ve en önemlisi de işletmenin varlığı tehlikeye girmemektedir.

 

2.Krizin Tanımı ve Özellikleri 

Birer açık sistem olarak örgütler oldukça dinamik bir çevre içerisinde yaşamlarını sürdürürler. Örgütlerin başarısı ve yaşamlarını sürdürmeleri büyük ölçüde çevrenin yarattığı kısıtlılıkları ve olanakları zamanında görüp değerlendirmelerine bağlıdır.

Örgütler yaşamlarını sürdürürken değişik krizlerle yüzyüze kalabilir. Krizin nedeni örgüt içi etmenler olabileceği gibi, örgüt dışı etmenler de olabilir. Yine deprem gibi bir dış etmen olan bir doğa olayı da örgütte krize yol açabilir.

Kriz, bir kişi, bir örgüt ya da bir toplumun yaşamında görülen zor bir anı, bir buhran dönemini anlatır. Kriz, belirsizliği ve zarar görme olasılığını, riski içeren bir kavramdır. Bir kriz durumu yavaş yavaş ya da birdenbire oluşabilir, dar veya geniş bir alanı kapsayabilir .[1][1]

Örgütsel anlamda kriz, örgütün amaçlarını ve varlığını tehdit eden, örgütün risk önleyici önlemlerini yetersiz kılabilecek nitelikte, örgütün ani tepkisini gerektiren beklenmedik ve hızlı değişikliklerin söz konusu olduğu, planlama ve karar mekanizmalarını olumsuz biçimde etkileyen, gerilimli bir durum olarak değerlendirilebilir. Kriz örgütün yeni bilgiler ve deneyimler kazanmasına, bunu bir fırsat haline dönüştürmesine de olanak sağlayarak bir dönüm noktası olabilir [2]

Kriz, örgütün hedeflerini tehdit edebilir ve yaşamını tehlikeye sokabilir.

Kriz durumunun özelliklerini şöyle belirtebiliriz:

- Kriz durumu tahmin edilemez.

- Örgütün tahmin ve kriz önleme mekanizmaları yetersiz kalır.

-Kriz, örgütün amaç ve varlığını tehdit eder.Çünkü,işletmenin tüm faaliyetlerini ve yapısını derinden etkilediği için genellikle radikal değişim ihtiyacı ortaya çıkar.[3]

-Kriz,ortaya çıkış şekli ve önceden öngörülemeyen bir durum olması nedeniyle işletmelerin hareket yeteneklerini azalttığından genellikle uyum mekanizmalarını etkisizleştirir.

-Krizin üstesinden gelmek ve izlenmesi gereken yolların kararlaştırılması için yeterli bilgi ve zaman bulunmaz.

-Kriz, ivedi müdahale gerektirir.Kriz görmezden gelinir veya hazırlık için yavaş bilgi toplama veya yavaş ilerleyen karar mekanizmaları nedeniyle cevap geç verilirse başarı oranı düşer.

-Kriz, karar veren kişilerde gerilim yaratır.

-Krizler örgütle ilgili üçüncü kişileri de (yönetici,işgören.hissedar,devlet vb.) ciddi şekilde etkiler.

-Her stresli ortam kriz değildir.

-Krizin kesin çözüm formülü yoktur.Tekrar ortaya çıkabilir.

-Kriz mutlaka bir felaket değildir.Fırsata dönüşebilir.

Krizin belirtilerini oluşturan bazı işletme sorunları,bozulan bilançolar,devamlı aksayan nakit akışları,artan fakat cevapsız kalan müşteri şikayetleri,iadeler,sabit sermaye,çalışma sermayesi dengesi,düşen satışlar,azalan Pazar payı,rakiplerin pazardaki yeni hammaddeleri olarak sayılabilir.[4]

Kriz kavramı şu öğeleri barındırmalıdır:

-Kriz hızlı ve köklü değişikliklerin olduğu bir dönem olmalıdır.

-Bu değişikliklerin olmasının arkasında,istikrar döneminde işleyen,sistemin yaşaması için mutlaka gerekli kurumların(ekonomik veya politik,hatta ideolojik) ve mekanizmaların artık işlemez durumda olması.

-Bu krizi yaşayanlar geriye baktıklarında hiçbir şey artık eskisi gibi değil diyen algılama içinde olmalıdır.

-Zamanın hızlandığı genel kanısı oluşmalıdır.

-İleriyi görmenin imkansızlaştığı fikri yaygınlaşmalıdır.[5]

 

3.Kriz Türleri 

Kaç tip krizden sözedilebilir;

İki tip kriz yönetimi söz konusudur.Bunlardan biri,nükleer alanda radyoaktif tehlike gibi kuruluşun kendisinden bir başka deyişle iş ya da hizmetin doğasından kaynaklanan krizler,diğeri ise dış etkenlerden kaynaklanan ve tahmini çok zor olan krizlerdir.[6]A.B.D.’de 1982 yılında meydana gelen,ağrı kesici kapsüllerin içine siyanür zehiri enjekte edilmesiyle pek çok kişinin ölümüne yol açan Tylenol kazası bu tip krize bir örnek oluşturmaktadır.

Muhtemel krizleri ve tahmin edilmeyen krizleri sıralarsak;[7] 

Muhtemel Krizler:grev,yangın,patlama,sızma problemi,kirlilik problemi,ham- madde veren firmaların grevi,taşımacılık grevleri,ürün azalması,rekabet-daha düşük fiyat,daha iyi ürün,alternatif ürün,hükümet yasaları,sınırlamalar,vergi değişiklikleri,büyük ihracat pazarlarında kayıp,hisse senetlerinde düşüş,maliyet artışı(örn. hammadde),gazete ya da TV’de grev nedeniyle zamanı gelen reklamların yayınlanmaması,hükümet değişikliği,savaş,iç savaş,ihtilal,aşırı ithalat,fiyat düşürmek,şirket liderinin vefatı,pazarın ya da önemli anlaşmaların kaybı,alıcı boykotları. 

Tahmin Edilmeyen Krizler:sabotaj,ayaklanma hasarı,zelzele,şirket liderinin rehin alınması yada kaçırılması,kuruluş liderine suikast,sansasyonel gazete ve TV haberleri,hükümet komisyonları tarafından araştırmalar,kuruluş liderinin davranışlarından ötürü skandallar,fabrikanın dış etkenlerden zarar görmesi(uçak düşmesi,fırtına,sel gibi),endüstriyel casusluk:plan,desen,bilgisayar kayıtlarının çalınması,rakiplerin aynı ürünle pazarda sizi geçmesi,hizmetin,ürünün illegal olması,bağımsız araştırmacılar-ürün kalitesinin düşük olduğunun ileri sürülmesi,tüketicilerin ya da baskı gruplarının değişikliğe zorlaması(örn. Farklı ambalaj),ürünün beklenmeyen yan etkiye neden olması. 

4.Krizin Etmenleri

Örgütlerin krizle yüzyüze gelmesinde rol oynayan etmenler çevresel ve örgütsel etmenler olmak üzere iki grupta toplanmış ve bunlar şöyle ifade edilmiştir:[8] 

1- Çevresel Etmenler: Örgütün, kriz durumuna girmesinde en önemli rolü çevresel etmenler oynamaktadır. Dinamik ve sürekli değişen çevre, örgütün karşılaşacağı karmaşıklık ve belirsizlik derecesini etkileyerek yönetsel kararların isabet derecesini azaltmakta ve örgütün kriz durumuna sürüklenmesine yol açabilmektedir. Krize yol açan çevresel etmenleri şöyle sıralayabiliriz:

a. Ekonomik sistem ve durum,

b. Teknolojik gelişmeler,

c. Toplumsal ve kültürel etmenler,

d. Hukuki ve siyasi etmenler,

e. Uluslararası çevre etmenleri,

f. Doğal etmenler.

 

2- Örgütsel Etmenler 

a- Örgütsel Yapı: Örgütsel yapı, çevresel değişmelere uyum gösteremeyecek derecede katı ise, iletişim sistemi, sorunlara en yakın kişi ve grupların üst yönetime hızla ulaşmasına olanak tanımayan bir yapıda oluşturulmuşsa, örgütün krizle karşılaşma olasılığı artar, buna karşılık krizin üstesinden gelme olanağı azalır. 

b- Yönetimin Niteliği: Örgütlerin kriz durumuna düşmelerinin belki de en önemli nedeni, örgüt üst yöneticilerinin çevresel değişmeleri izleme, değişimlerle ilgili veri toplama, yorumlama ve değerlendirme konularındaki deneyimsizlikleri ve yetersizlikleridir.

      

5.Kriz Süreci

Örgütlerin krizle karşılaşması hızlı bir değişim sürecinin sonucudur. Kriz süreci, yakın zaman dilimleriyle birbirini takip eden, bazen de aynı zamanda oluşan aşamalardan geçerek örgütü etkiler .[9]

Kriz sürecini aşamalı olarak düşündüğümüzde bu aşamaları; kriz uyarılarının algılanması ve hareketsizlik, kriz dönemi, çözülme dönemi olarak ifade edebiliriz. Bu dönemler genel hatlarıyla aşağıda açıklanmıştır.

 

a)Kriz Uyarılarının Algılanması ve Hareketsizlik

Bu aşamada, örgütün amaç ve varlığını tehdit eden durumlar ile ilgili sinyaller ortaya çıkmıştır; örgütte ve örgüt çevre ilişkilerinde sorunlar baş göstermeye başlamıştır. Ancak örgütün bilgi alma sistemleri kriz sinyallerini yeterince alamamakta ve yönetime iletmemektedir. Bu nedenle, bilgi akışının olmamasından dolayı üst yönetim yaklaşan kriz için gerekli önlemleri alamamaktadır. Sorunlar örgüt yaşamını ve amaçlarını tehdit eder nitelikte olmadığından, yönetim eski deneyimlerine dayalı olarak, yetersiz bilgiyle karar almaktadır. Kriz durumunun şiddeti arttıkça, örgütsel sorunlar daha da belirginleşir ve yönetimde panik başlar. Bu aşamada yeterli bilgi hazır olmadığından, alınacak kararların isabet derecesi tam olmayabilir.

 

b)Kriz Dönemi

Yaklaşan krizin sinyalleri alınıp, yorumlanıp, değerlendirilmemişse ve sağlıklı tepkiler verilmemişse, örgütün kriz dönemine girmesi kaçınılmazdır. Bu dönemde sergilenen davranışlar aşağıda üç grupta toplanmıştır.

TEMMUZ2002-STR-KR1

 c)Çözülme Dönemi

Kriz döneminde, krizi başarıyla atlatacak çözümler geliştirilemezse, krizin şiddetine bağlı olarak örgüt ortadan kalkar. Örgütün çevresi ile olan ilişkileri bozulur. Örgüt içinde artan işgücü devri ve devamsızlığı, işgören şikayetleri, stres ve panik örgütsel çözülmeye yol açar.[10]

 

6.Kriz Yönetiminin Tanımı,Amaçları ve Özellikleri

İşletmeler günümüzde, geçmişte işlediklerinden daha az sosyal suç  işlemektedirler.Hatta,kazalardan ve felaketlerden korunma konusunda daha başarılıdırlar.İşletmeler,ürün güvenliği ve üründen beklenen ahlaki standartlar konusunda daha bilinçli ve bilgili hale gelmektedirler.Buna rağmen devamlılıklarını tehdit edebilecek kriz durumlarıyla karşılaştıkları görülmektedir.Kriz yönetimi,bu nedenle başlı başına bir disiplin olarak yönetim fonksiyonları arasında görülmeye başlanmıştır.[11]

Kriz yönetimi süreci; çalışılan alana ve geleceğe yönelik olası sorun ve tehlike etmenlerinin belirlenmesi, uygun tepki ve savaşım türlerinin saptanmasını, örgütün krizle başa çıkabilecek önlemleri uygulamasını ve tepkileri değerlendirmesini kapsayan süreç  olarak tanımlanabilir.[12]

Kriz yönetimi, olası kriz durumuna karşılık, kriz sinyallerinin alınarak, değerlendirilmesi ve örgütün kriz durumunu en az kayıpla atlatabilmesi için gerekli önlemlerin alınması ve uygulanması sürecidir. Kriz yönetiminin temel amacının örgütü kriz durumuna hazırlamaktır,kriz yönetim sürecini beş aşamada ele almak mümkündür;

1. Kriz sinyallerinin alınması

2. Krize hazırlık ve korunma

3. Krizin denetim altına alınması

4. Normal duruma geçiş

5. Öğrenme ve Değerlendirme.

Kriz durumu,işletmeler için herşeyden önce örgütün beklemediği ve önceden tahmin edemediği bir durumdur.Bilindiği üzere kriz,çabuk ve acele cevap verilmesi gereken,oluşturduğu karmaşıklık ile örgütün mevcut yürütme sistemlerine zarar veren,herşeyden önce de işletmenin mevcut değerlerini,amaçlarını ve varlığını devam ettirebilmesini tehdit eden bir durum olarak kabul edilmektedir.[13]

Kriz yönetimi konusu,henüz çok yenidir ve sonuç olarak ne tam olarak anlaşılmış ne de tam olarak kabul edilmiştir.Geliştirilmiş ve yenilenmiş kriz yönetimi programlarının,meydana gelmeden önce bütün işletme krizlerini önleyebileceği de söylenememektedir.Gerçekte tam olarak önlem alma,kriz yönetiminin amacı değildir.Bununla beraber,etkili kriz yönetiminin örgütü daha hızlı eski haline getirdiği ve krizlerden daha etkili sonuçlar çıkarmaya yardımcı olduğu ispatlanmıştır.[14]

Kriz yönetimi kavramı,konu üzerinde çalışmalar yapmış araştırmacı ve yazarlar tarafından çeşitli şekillerde tanımlanmıştır:

-White kriz yönetimini, “özel uzmanlık gerektiren,geleceğe yönelik,önemli ilişkileri bozabilecek olayları tahmin etmeye çalışan bir süreç”[15] olarak tanımlamaktadır.

-Dinçer ise, “bir yöneticinin muhtemel tehlike durumlarında kendi amaçlarını kabul edilebilir bir maliyetle karşılamaya çalışma süreci”[16] olarak tanımlamaktadır.

-Türkmen ise “işletme yöneticisinin en az maliyetle denge durumuna ulaşma çabası”[17] olarak tanımlamıştır.Buna ek olarak,kriz döneminde yönetimin,işletmenin karşı karşıya olduğu tehlikeli durumlarda en az zarar hedeflerken,fırsat döneminde ise kazançların en yüksek noktaya çıkarılmasının amaçlandığını belirtmektedir.

-Mitroff ise kriz yönetimini,“toplumu,çevreyi,çalışanları,üretim sürecini,hiz- metleri,işletmenin temel ürününü tehdit eden çeşitli baskı ve krizlerin sürekli olarak değerlendirildiği bir süreç”[18]olarak tanımlamaktadır.

Tüm bu tanımlamalardan da anlaşıldığı üzere,kriz yönetimi uzun bir süreci kapsamaktadır.Bunun yanında ortak bir nokta da,düşük maliyetle denge durumuna ulaşmak olarak belirtilebilir.En önemli unsur ise,işletmeleri tehdit edecek olayları önceden tahmin ederek onları ortadan kaldırmaya yönelik olmasıdır.

Kriz yönetiminin ilgili olduğu faaliyetler dört başlık altında toplanabilir:

1-Kriz nedeni olabilecek unsurların, kriz boyutunun ve etkilerinin önceden bilinerek hafifletilmeleri ve/veya ortadan kaldırılmaları (Reduction)

2-Krizin başlangıcında uygulanacak tekniklerin etkinliğinin artırılması (Onset Management)

3-Krize neden olan olayın etkilerine karşı verilecek cevabın detaylandırılarak geliştirilmesi (Response Management); ve

4-Krizin etkilerinin ortadan kaldırılması için zarar gören maddi ve manevi kaynakların etkili ve süratli bir şekilde tekrar yerine konulması (Recovery Management)’dır.

Bu tekniklerin toplandığı modellerden biri 4R (Reduction-Readiness-Response-Recovery) modelidir.

Bu modelin en önemli unsuru, geleneksel kriz yönetimi modelinin (dürtü-tepki modeli) terk edilerek, risk değerlendirmesi ve yönetimi modeline geçilmiş olmasıdır. Bu dönüşüm ile modele daha dinamik bir nitelik kazandırılarak, risk yönetimi teknikleri uygulanmaya başlamıştır. Risk yönetiminin öncesinde ise risk değerlendirmesi yapılmaktadır.

Bu açıklamalardan hareketle kriz yönetiminin amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz;[19]

-Karar vericiyi etkileyebilecek kriz türlerinin çeşitliliği ve krizin içinde bulunduğu safha hakkında yöneticilere bilgi sağlamak,

-Yöneticilere krizi tanıma ve değerlendirme yeteneği kazandırmak,

-Krizden kaçınma planları geliştirmede yöneticilere çeşitli teknikler sağlamak,

-Mümkün olan en iyi şekilde,krizin yönetilebilmesi için gerekli olan yeteneğin yöneticilere kazandırılmasını sağlamak.

Bu amaçları ile kriz yönetimi,belirli özelliklerdeki çeşitli türdeki krizlerin ortadan kaldırılmasında veya önlenmesinde yöneticilere yardımcı olmaktadır.

Etkili bir kriz yönetiminden söz edebilmek için,üç temel elemana ihtiyaç duyulmaktadır.[20]Bunlar:

-Üzerinde görüş birliğine varılan acil durumlarda kullanılacak kuruluş politikası,

-Denenmiş iletişim yöntem ve imkanları,

-Beklenmeyen durumla karşılaşıldığında derhal faaliyet gösterebilecek personel kadrosudur.

Kriz yönetiminin bir başka özelliği ise özünde sistematik düşünmeye dayanıyor olmasıdır.Krizi yönetmek sistemi tanımaya bağlıdır.Ayrıca örgütü,teknolojiyi, insanları ve alışkanlıkları,kurum kültürünü,yönetici davranışlarını bir bütünlük içerisinde değerlendirme becerisi,kriz yönetiminin anahtarıdır.[21] 

Problem Çözme Planı:Bir kriz durumu ortaya çıkıp da, işleyen mekanizma bozulduğunda, durumun en kısa zamanda eski verimli hale getirilmesi önceliklidir. Bunun için sağlıklı bir problem çözme planı yapılmalıdır.

Tack (1994: 25) böyle bir planın aşağıdaki aşamalardan oluşması gerektiğini ifade etmektedir:

1. Sorunu saptayın

2. Sorunu öngörülen amaç çerçevesinde yeniden belirleyin.

3. Soru sorun ve veri toplayın.

4. Eldeki verileri inceleyin.

5. En uygulanabilir seçenekleri belirleyin.

6. Bir deneme çözüm seçin.

7. Çözümün işlerliğini deneyin.

8. Son çözümü biçimlendirin.

9. Çözümü uygulayın.

Bir kriz yönetim planı hazırlanırken ilk gereksinim olası krizlerin yazılı olarak saptanması ve böyle bir durumla karşılaşıldığında kuruluşun başa çıkabilme yeteneğinin belirlenmesidir.

Bir krizle karşılaşıldığında ne yapılacağının düşünülmesi yerine önceden hazırlanmış olan bir planın yürürlüğe girmesi zaman kazanmak ve planlı hareket edebilmek açısından büyük önem taşımaktadır.Böyle bir uygulamada amaç ilgili kitleyi ve çalışanları en kısa sürede bilgilendirebilmek için süratli hareket edilmesidir.Meydana gelebilecek olası krizlerin saptanması,bunları önleyebilmek için tedbirler alınması,krizden etkilenecek olanların belirlenmesi bir kriz planı hazırlarken kesinlikle dikkate alınması gereken konulardır.[22]

Bu açıklamalardan hareket ederek,kriz yönetiminin en temel özelliklerini sıralarsak;

-Kriz yönetimi,yönetimin özel bir şeklidir.

-Kriz yönetimi,örgütün faaliyetlerini yerine getirmesini zorlaştırabilecek ve imkansız hale getirebilecek nitelikteki olaylarla ilgilidir.

-Kriz yönetimi,örgütün krizi en az kayıpla ve zararla atlatılmasını sağlamaya yöneliktir.

-Kriz yönetimi,ayrı bir uzmanlık gerektirdiği için örgüte ek maliyetler yükler.

-Kriz yönetimi ilkeleri,stratejik yönetim ilkeleri ile çok yakından ilgilidir.

-Kriz yönetimi karmaşık bir süreçtir.

-Kriz yönetimi,örgütün gelecekte karşılaşabileceği krizlere karşı hazırlıklı olmasını ve ondan kurtulabilmesini sağlar.

 

7.Kriz Yönetimi Türleri

Aktif Kriz Yönetimi ve Tepkici Kriz Yönetimi olmak üzere iki tür kriz yönetimi  mevcuttur. 

a)Aktif Kriz Yönetimi:İşletmelerin, kriz çıkmadan önce bu ihtimali göz önünde bulundurarak gerekli çalışmaları yapmaları temeline dayanır.

Aktif kriz yönetimi,Öngörücü Kriz Yönetimi ve Koruyucu Kriz Yönetimi olarak ikiye ayrılır.Öngörücü kriz yönetimi,potansiyel kriz durumlarında,diğeri ise gizli kriz durumlarında etkilidir. 

b)Tepkici Kriz Yönetimi:Belirgin hale gelen krizlerin ortadan kaldırılması veya olumsuz etkilerinin en aza indirgenmesi olarak tanımlanabilir.

Tepkici kriz yönetimi,Saldırgan Kriz Yönetimi ve Tasfiyeci Kriz Yönetimi olarak ikiye ayrılır.Krizin kontrol edilebilir olduğu durumlarda saldırgan kriz yönetimi,kontrol edilemez olduğu durumlarda tasfiyeci kriz yönetimi uygulanır.
8.Kriz ve Yöneticiler

Sorunsuz bir ortamda, bir çok kural ve yönetmelik, ortalama zekâya ve yeteneğe sahip bir kişi tarafından başarıyla uygulanabilir. Kişilerdeki yöneticilik becerisine en çok kriz anlarında gereksinim duyulur. İşte böyle anlarda bazı klasik yöneticilik kuralları ve kuramları işlevini yitirir veya bir süre için bir kenara bırakılmaları ya da değiştirilmeleri gerekir. Daha da önemlisi, her birinin, duruma ve kişilere göre ayrı ayrı ele alınarak, sorunların ve özellikle huzursuz ve kritik dönemlerde ortaya çıkan kişilerin problemlerinin çözümünde kullanılmaları gerekir.[23]Kriz zamanları, yöneticilerin en çok arandığı zamanlardır. Yöneticilerin bu zamanlarda sergileyecekleri yönetsel beceriler, örgütü dağılmaktan kurtarır ve krizin yarattığı paniği gidererek kriz durumunun bir an önce giderilmesine yardımcı olur.

Kriz durumlarında otoritenin kullanılması ve hiyerarşiye uyulması son derece önemlidir. Drucker, hiyerarşinin sonu sözünün saçma bir laf olduğunu, her kurumda nihai bir otoritenin olmasının zorunlu olduğunu ifade etmektedir. Kriz zamanlarında tek çare, örgütteki herkesin hiyerarşiyi soru sormadan kabullenmesidir. Kriz zamanlarında biri mutlaka komutayı ele almalıdır.

Kaynağı ne olursa olsun her yönetim bunalımında bir insan etkeni vardır. Acil sorunu çözümlemek, yönetim fonksiyonunun ancak bir bölümünü oluşturur. Yönetici krizi çözümlemeli, ilgili kişilerde meydana gelen manevi zararları onarmalı ve mümkün olduğu ölçüde aynı durumların tekrarlanmaması için önlem almaya çalışmalıdır.

Kriz ortaya çıktığında yapılması gereken ilk şey krizin boyutlarının belirlenmesidir. Kriz ortaya çıktığında, yönetici önce durumun boyutlarını saptamak zorundadır. Zamanında ve yerinde sorular sormak çoğunlukla sorunun çözümünde kilit rol oynar.[24]

Bir kriz anında sorulabilecek soruları Genç (1995,s.193), şöyle sıralamaktadır:

- Durumun kritik seviyesi nedir?

- Olabilecek en kötü şey nedir?

- Bu karmaşanın ana etkeni nedir?

- Alternatif çözüm yolları nelerdir?

- En fazla kimin moralinin bozulması ihtimali var?

- İlgili kişilerin en çok suçlayacağı kişi kim olacaktır?

- Durumdan yararlanmaya kalkacak kişiler var mıdır?

- Her şey bittikten sonra hangi gruplar birbirlerine güvensizlik duyabilirler?

Kriz Yönetimi sürecinde yöneticiler belirli yeteneklere sahip olmalıdırlar. Kriz yönetiminde yöneticilerin sahip olmaları gereken yeterlikler şöyle sıralanabilir:

1. Kriz sinyallerini alabilme.

2. Krize hazırlanma ve korunabilme.

3. Kriz yönetimi sürecinde etkili karar verebilme.

4. Kriz yönetimi sürecinde otoriteyi kullanabilme.

5. Kriz yönetimi sürecini planlayabilme.

6. Kriz yönetimi sürecini örgütleyebilme.

7. Kriz yönetimi sürecinde iletişim sağlayabilme.

8. Kriz yönetimi sürecinde eşgüdüm sağlayabilme.

9. Kriz yönetimi sürecini denetim altına alabilme.

10. Normal duruma geçişi sağlayabilme.

11. Kriz yönetimi sürecinde öğrenme ve değerlendirme.

Devam edecek…

Pınar Cener

pinarcnr@yahoo.com

(Yazar hakkında: 12.08.1981 İstanbul doğumlu,
İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler son sınıf öğrencisidir)

 

Scroll To Top