Son Haberler

YORUMLAR


ENFLASYONUN EKONOMİYE ETKİLERİ 

Nisan ayı enflasyon rakamları açıklandı. Tefe 1. 8, tüfe 2. 1 ne mutlu bize! Yanlış anlamayın bundan sonraki aylarda bu rakamların daha düşük olmasını sizden çok isterim ama ekonomik enstrümanlar arasında uyum olması şartıyla. Faizleri 51, 52 seviyesinde, repo 47, 48 ‘lerde sekiz dokuz aydır değer kaybeden döviz ve aylardır yerinde sayan borsa. Allah aşkına bunun neresi sevindirici hiçbiri arasında uyum yok. Ama bunu sadece ben mi görüyorum? Bugün bütün ekonomi yazarları ve sayfaları çok mutlu, sevinçten uçmak üzereler çok geriye gitmeye gerek yok daha şubat krizinden önceki aylarda yıllık enflasyon yüzde 35 ‘lerde idi de ne oldu. Sizce enflasyon rakamları enflasyon iyiye gittiği için mi düşük çıkıyor. Bence yukarı gidemediği için düşük çıkıyor çünkü zaten talebin olmadığı bir ortamda fiyatları kim hangi cesaretle arttırabilir ki? Peki tüketimin olmadığı bir ülkede milli gelir nasıl artacak, o ülke nasıl büyüyecek? 

Eski Osmanlı şehirlerine dikkatli bir şekilde bakarsak elli metre arayla camiler, türbeler, hamamlar yapılmış olduğunu görürüz. Acaba israf değil miydi bu yaptıkları? Hayır kesinlikle değildi. O caminin, türbenin, ne olursa olsun onun inşaatında çalışan işçisinden tutun da kalfasına demirini, tuğlasını, mermerini satan tüccarına yüzlerce kişi para kazanıyor ve her biri kendi mahallesindeki bakkaldan, manavdan, terziden, ayakkabıcıdan alışveriş yapıyor onlarda kazandıkları parayı başka başka yerlerde harcıyorlar ve böylece milli gelir yükseliyor. Ekonomi daralmıyordu.  

Ekonominin canlanması için ve milli geliri yükselmesi için iki şart vardır. Birincisi devlet ve özel kesim yatırımlarının artması, ikincisi tüketimin artması. Reel faizlerin yüksek olduğu bir ortamda ikiside imkazdır. Böyle bir ortamda insanlar asgari ihtiyaçlarının dışında tüketim yapmazlar, bankalar fonlarını yüksek faizle devlete vermek varken yatırımcıya kredi açmazlar. Hasbel kader bir miktar parası olan insanlarda bunu yatırıma dönüştüremezler çünkü riske girip başlarını ağrıtmaktansa bunu faize verip çok daha kolay para kazanabilirler. 

Sonuç olarak şunu diyebilirim ki bütün bunları göz ardı edip sadece enflasyon rakamlarını baz alıp sevinçten uçanlar çok geçmeden yanıldıklarını anlayacaklar. İnşaallah yanılan ben olurum.       

TÜRKİYE’DE EKONOMİNİN YÖNÜ 

Şu an Türkiye’ nin içinde bulunduğu ekonomik durumu açıklayamıyorum. Takip ettiğim yazarlardan hiçbiride açıklayamıyor. Dünyanın en iyi ekonomi profesörleri Türkiye’ ye üs kursa ve yakın takibe alsa yapacakları yorumun tutma ihtimali bence çok düşük. Çünkü kitaptan öğrendiğimiz şeylerle Türkiye ’de yaşananların uzaktan yakından alakası yok. 

Doların yerinde sayması yani reel olarak gerilemesi yükselmesinden çok daha zararlı bir durum. İhracatımız düşmeye ithalatımız artmaya başladı. Yani dış ticaret açığımız negatife döndü. Bunu turizmle karşılayacağımızı sananlar da çok yanılıyor çünkü bu döviz kuruyla çok zor, hatta imkansız. Doların yükselmesiyle para kazanıp ülkeyi krize sokanlar şimdide düşmesiyle para kazanıyor ve bence Türkiye’ yi yine bir krize doğru sürüklüyor. 14- 15 ay önce develüasyon oldu. Ertesi gün dolar birkaç yüzbin lira yukarıdan başladı ve yükselmeye devam etti. Yükseldi yükseldi 1. 670 bin lira ile tavan yaptı ve geri gelmeye başladı. Dövizde Pontus oyunu denen şey gerçekleşti ve döviz gerilemeye başladı, bir miktar geri geldikten sonra tekrar yukarı çıkması gerekiyordu ama olmadı. Tıpkı 94’ teki gibi, tıpkı diğer develüasyon olan ülkelerdeki gibi. Yani 670 binden başlayan çıkış 1. 670 lirayla tavan yaptı tahminen 1. 350, 1. 400 civarında gerileyip tekrar yükselmesi gerekiyordu. Böyle bir durumdan bazıları çok büyük paralar kazanmış olacaktı ama ülkemizde ihracatı ve turizmiyle tavan yapacak ve ekonomik durum şimdikinden çok daha canlı olacaktı. 

Borsa zaten baştan aşağıya garipliklerle dolu. İMKB’ nin açılımı menkul kıymetler bombası olmuş durumda. Dokunanın elinde patlıyor. Son bir buçuk yılda borsadan para kazanana rastlamadım. Üç cent’ e kadar çıkan borsa şu an dolar yerinde saydığı halde bir cent seviyelerinin altında seyrediyor. Bana ne yapalım diye soranlara ne söyliyeceğimi şaşırdım. 

Tahminimin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinden gerçekleşirse ne zaman gerçekleşeceğinden emin değilim ama tahminim şu: Doların yerinde saymasından dolayı döviz bozduran bankalar ve büyük sermaye sahipleri en ufak bir kriz ortamında döviz açıklarını kapatmaya çalışacaklar ve dövize hücum edecekler yine batanlar çıkanlar olacak am çoğu ufak bir olumsuzluğun çok büyük sonuçları olacak ve cezayı her zaman ki gibi Türk milleti ödeyecek. Tabi bunlar benim tahminlerim korka korka yaptığım tahminler.  

Ali Fuat Öksüz 

(Yazar hakkında: 1979 İstanbul doğumlu. Lise öğrenimini Kartal Anadolu İHL.’de İstanbul’da tamamladıktan sonra, Bursa Uludağ İşletme’yi geçtiğimiz sene bitirip askere gitti. Üniversite yıllarında reklamcılık ve promosyon sektöründe değişik firmalarda çalışmalar yaptı. Şu an Mardin’de vatani görevine devam ediyor.)

Scroll To Top