İŞ ETİĞİ


Günümüzde şirketlerin büyüdüğü,çalışan sayısının arttığı ve buna bağlı olarak da bazı departmanlarda gerek iletişimden, gerekse yetkinlikten yoksun çalışan,” yönetici” ve bireylerin varlığı tartışma götürmez bir realite… Özellikle kurumlaşamamış ya da büyümelerini birden bire gerçekleştirmiş bir çok kurumda kuralların ve departmanların belirlenememiş yada yerleşememiş olmasından kaynaklanan ciddi sorunlar,şirket içi eğitimlerin küçümsenmesi ya da bir sistematiğin olmayışı çalışanlar arasında -çalışanları- huzursuzluk, panik,istismar ya da farklı arayışlara yöneltebilmektedir.

Etik gerçek anlamda değişmeyen bir kavram silsilesidir ve bu sözcük dünyanın her yerinde aynı düşünceleri yani iyiyi kötüden,doğruyu yanlıştan ayıran değerlerdir ve bu değerlerin de her işletmede olması ve savunulması kaçınılmazdır:

1-Sağlıklı bir istihdam politikası,
2-Doğru iş,doğru eleman,
3-Departmanların saptanması ve ayrışması,
4-Görev tanımları,
5-Departman içi ve departmanlar arası bilgi alış verişi ve şeffaflık,
6-İş güvenliği,ve (Departman çalışanları ve departmanlar arası güven)
7-Eğitim,
8-Reel bir ücret politikası,
9-Denetim,
10-Motivasyon ve sosyal faaliyetler…

Elbetteki bu maddeler yer değiştirebilir ya da bir çok madde ilave edilebilir;ancak bunlardan birinin yokluğu çarkların dişlerinden birinin kırılması ve çarkın çok ağır ya da hiç dönmemesine yol açacak,çalışanlar arasında ciddi ve onarılamayacak sorunların kronikleşmesine neden olacaktır.

-Sağlıklı istihdam politikasına sahip olmayan şirketler özvarlıklarının ne olduğunu ve nasıl kullanılacağını bilmeyen,bakkal defteri kullanan küçük işletme zihniyetinde olacağı için çalışanlarını mutlu edemeyeceklerdir.
-İşin görev ve amacı doğru belirlenmemiş ve doğru eleman seçilmemişse işler yürümeyecektir.
-İş bölümü ve departmanların saptanmayışı(İnsan Kaynakları (Personel), Satış-pazarlama, Muhasebe, Lojistik v.s)zaten şirket görünümünü ortadan kaldıracaktır.
-Görev tanımlarının olmadığı bir işletmede ya herkes aynı işi yapacak ya da kimse o işi yapmayacak;sorumluluğun kimde olduğu belli olmayacaktır.
-Departman içi ve departmanlar arasında bir şeffaflık ve güven oluşmadığında yolsuzluk,saygısızlık,işi engelleyici rekabet ve ciddi çıkar çatışmaları yaşanacaktır.
-İş güvenliğinin sağlanmadığı ortamlarda iş veriminde ciddi düşüşler,emek ve zaman kaybı,mobbing gibi istenmeyen durumlar ve yasal problemler yaşanabilecektir.
-Eğitimin olmadığı şirketlerde kalıplaşmış değerler gelişmenin önünde engeller oluşturacaktır.
-Emeğe göre ya da eşit işe eşit ücret politikasının uygulanmadığı şirketlerde hakettiği ücreti almadığına inanan insanlar tıkaç rolüne sahip olacaklar,ya da asgari geçim standardı uygulanmıyorsa çalışanlar suistimallere yönelecektir.
-Denetimin olmadığı şirketlerde kimin ne yaptığı belli olmadığından ortaya çıkacak tablo hüsran olacaktır.
-Motivasyon ve sosyal faaliyetler şirket çalışanlarının işe daha sıkı sarılmalarını ve birlikteliklerini,fikir alış verişini sağlayacağından şirketin temel dinamiği görevini üstlenecektir;bunun aksini düşünmek dahi hoş olmayacaktır. Dolayısıyla iş etiği kavramını ahlaki ve sosyal değerlerle karıştırmak yerine yukarıdaki temellerle harmanlamak hem işverenin hemde çalışanların öncelikli paydası olmalıdır.


Ahmet Üveysi İlhan

ahmetuveysiilhan@mynet.com