İŞLETME ORTAMI VE STRATEJİK YÖNETİM

Onlarca yıldır gerileyen büyük şirketler şimdi tekrar geri dönüyor. Gittikçe daha fazla şirket, ölçeğini ve bağlı şirketleri veya şube şirketlerini yurtiçinde ve yurtdışında genişletmektedir.

Daha büyük şirketlerin birçok avantaja sahip oldukları, daha büyük bir satın alma gücüne ve küresel ağlara sahip oldukları, endüstri standartlarını belirleyebildikleri ve önemli paydaşları etkileyebilmektedirler (Brane Kalpic, 2008). Bununla birlikte, daha büyük olanın her zaman daha iyi olmadığını görebiliriz, bazı büyük şirketler beklenen hissedar değerini bile vermede başarısız olabilir. Bu fenomenin nedeni değişen işletme ortamıdır.

Şirketler ölçeği değişiyor, aynı zamanda, iş ortamının hiç olmadığı kadar hızlı değiştiğini görebiliyoruz. İşletme ortamı sadece dış güçleri değil aynı zamanda iç güçleri de içerir. İletişim modundaki ve teknolojideki hızlı gelişmeler, daha ucuz nakliye masrafları ve düşen ticaret engelleri gibi dış kuvvetlerin endüstriyel ve pazar üzerinde büyük etkisi olabilir ve bu nedenle şirketlere belirsizlik getirebilir. Finans kaynakları, personel, teknoloji gibi iç kuvvetler her zaman sınırlıdır. Bu yüzden şirketler her zaman sınırlı kaynaklar ve iş ortamı arasında en iyi karı elde etmek için dengeyi sağlamalıdır. Bu hedefe ulaşmak için bir yol, stratejik planlama yapmaktır.

Bununla birlikte, belirsizliği azaltmak için atılan eylemler doğrusal olmama ve öngörülemezliğe de yol açabilmektedir. İşletme ortamı o kadar hızlı değişiyor ki, bugün şirkete uygun olan stratejik planlama yarın uygun olmayabilir, çünkü yalnızca hükümetin ardışık politikaları veya ürün fiyatını düşürecek yeni bir teknoloji geliştirilir. Bu nedenle, şirketlerin iş ortamını sık sık taraması ve stratejik planlarını düzenlemesi ve ardından iç yeterliliklerini dış çevre ile eşleştirmesi önemlidir.

İş Ortamının Tanımı ve Stratejik Yönetim

Çevre, bir bireye veya kuruluşa harici bir şey olarak tanımlanır. Bu açıdan iş ortamı, iş faaliyetlerini etkileyecek tüm dış faktörleri ifade eder. Bununla birlikte, bazı uzmanlar “çevre” terimini daha geniş anlamda kullandılar. İş ortamını, iş veya iş faaliyetleri üzerinde doğrudan veya dolaylı etkiye sahip dış ve iç faktörler olarak tanımladılar. İş ortamı, bir şirketin faaliyetlerini ve sonuçlarını etkileyen tüm faktörlerden oluşur. Böylece makro çevre ve mikro çevre oluşmaktadır. Bunlar yasal ve politik çevre, sosyal çevre, ekonomik çevre ve teknolojik çevreyi içerir ve daha sonra müşterileri, rakipleri, paydaşları, tedarikçileri, bankaları vb. içermektedir.

Strateji, belirli bir hedefe ulaşmak için tasarlanmış bir eylem planıdır. Bir kuruluşun uzun vadedeki yönü ve kapsamıdır: Değişen bir ortamdaki kaynakları yapılandırması, pazarların ihtiyacını karşılamak ve paydaş beklentisini yerine getirmek organizasyon için avantaj sağlar (Johnson G. ve Scholes K, 1999)

Stratejinin Özellikleri:

(1) Uzun vadeli bir yönü olması.

(2) Bir kuruluşun faaliyetlerinin kapsamını tanımlaması.

(3) Faaliyetleri çevre ile eşleşmesi.

(4) Rasyonalite ve kaynak kıtlığını sınırlaması.

(5) Beklenti ve değerlere sahip olması.

(6) Şirket operasyonunun temeli, organizasyon yapısı ve günlük operasyon politikalarının tümü stratejiye dayalı olmalıdır.

Strateji planlama dış ve iç çevre tarafından belirlenir, ancak çevre net bir şekilde tahmin edemediğinden etkisiz olabilir. Bu nedenle, pazarlamacılar sürekli olarak iş ortamında yeni bilgiler edinmeli ve değişen koşulları karşılayabilecek stratejik planlama yapmalıdır.

Strateji yönetimi süreci: Strateji oluşturma (bu aşamada pazarlamacılar iş ortamını analiz etmelidir), Strateji uygulaması ve Stratejik değerlendirmedir.

Sonuç

Yukarıdaki açıklamalardan şunları bulabiliriz:

Stratejik Kurumsal Yönetimin beş prensibi vardır: çevreye uyum, genel olarak optimum, tam yönetim, tam katılım ve geri bildirim düzeltmesi kritik faktörlerdir.

İlk olarak, stratejik planlama iş ortamı analizine dayanmalıdır. Günümüzde dünya hızla değişiyor, şirketlerin iş ortamını daha net bir şekilde taraması ve değişiklikleri eşleştirebilecek stratejik planlama yapması çok önemli hal gelmiştir.

Strateji sadece esnek ise etkilidir. Çevre değişiyor ve bugün şirketler için uygun olan strateji yarın tehdit oluşturabilir. Pazarlamacılar sadece stratejiye inanmazlar, fakat sürekli değişen diğer güçleri görmezden gelirler. Sert bir strateji kullanışsızdır, çünkü strateji tahminlere dayanır, fakat aslında hiç kimse geleceği kesin olarak tahmin edemez. Dolayısıyla strateji esnek olmalı ve gerçek ortamla birlikte değişmelidir.

İkinci olarak, strateji şirketin en yüksek prensibidir. Şirketin genel yararı çok önemlidir, genel olarak optimum olanı gerçekleştirmek için şirketlerin kısa vadede küçük karlar vermeleri gerekebilir.

Üçüncüsü, strateji şirketin işleyişi için prensip olmalıdır. Tüm politikalar stratejiye dayanmalı, organizasyon yapısı stratejinin uygulanmasına uygun olmalı, operasyon politikaları stratejik hedeflerin gerçekleştirilmesini desteklemelidir. Strateji, organizasyonun nihai yönüdür ve tüm faaliyetlerin strateji ile aynı yönde olması gerekir.

Dördüncüsü, stratejik planlama, tüm departmanlardan personeli ve daha fazla seviyeyi içermelidir, eğer şirketteki herkes stratejiyi net olarak bilirse, stratejik hedeflerin gerçekleştirilmesini teşvik edebilir.

Beşinci olarak, geri bildirimlere göre strateji sıklıkla ayarlanmalıdır. Şirkete uygun olmayan planlar varsa, değiştirilmelidir.

KAYNAKÇA

Brane Kalpic,2008.Why bigger is not always better: the strategic logic of value creation through M&As.The Journal of Business Strategy,29(6),pp.4.

Johnson G. and Scholes K.,1999.Exploring Corporate Strategy,5th, New York :Prentice Hall.


Yazar Hakkında

Sezgin KOYUN https://www.sezginkoyun.com/