KAMU YÖNETİMİNDE VERİMLİLİK DEVRİMİ OUTSOURCING

 

Uluslararası rekabet gücü uzun dönemde ülkelere rekabet gücü ve yeteneği kazandıran en önemli faktörün teknolojik gelişme ve verimlilik artışları olduğu anlaşılmaktadır. Uluslararası rekabet gücü, günümüzde firmaların ve hükümetlerin karşı karşıya kaldıkları en önemli konulardan biridir. Bir ülkenin uluslararası alanda rekabet gücünün yüksek olması, o ülkenin dünyadaki ekonomik ve ticari pozisyonu bakımdan büyük önem taşımaktadır. Günümüzde var olan dinamik rekabette esas olan özellik  “yaratıcılık ve değişimdir”. Önemli olan devamlı yeni ürünler, yeni pazarlama yöntemleri, yeni üretim metotları ile artmaktadır. Uluslar arası pazarlarda rekabet eden ülkeler değil firmalardır. Uzun vadede bir ülkenin rekabet gücünün, dolayısıyla ekonomik başarısı ve standardının tamamıyla verimliliğe bağlı olduğu belirgindir. Global  stratejileri ile firmalar bir çok ülkede aktivitelerini sürdürebilirler. Bu bakımdan global stratejilerinin rekabet avantajına nasıl bir etki ettiğini ve firmanın kendi ülkesindeki rolünü nasıl yeniden yapılandırdığını incelemek gerekecektir. Globalleşmenin, hükümetlerin önemini azalttığını düşünmek hatalı olacaktır. Bu bakımdan firmalar ulusal çevrelerini gerçekçi açıdan anlamalı ve bunu geliştirmenin yollarını bulmalıdırlar. Hükümetlerin asıl görevleri, endüstrilerine yardım etmek yerine, mücadeleye davet etmek olmalıdır.[1]

Globalleşmenin lokomotifi her gün  daha da çok hız kazanan teknoloji fırtınasıdır. Bu alandaki en önemli gelişmeleri bilgi toplama ve işletmede, ulaşım ve haberleşmede ileri teknoloji ile üretilmiş materyallerde, biyoteknolojide ve süper iletkenlerde görebiliriz. Zaten teknolojik altyapı global bir niteliğe sahip. Bu bakımdan her ülke global teknolojik altyapıya ve onun üzerine oturtulan  ekonomik  sisteme nasıl  entegre  olacağına karar vermek zorundadır.[2] Günümüzde işletmeler hızla globalleşen dünyada ticaretinde başarılı olabilmek ve ulaşmak istedikleri hedeflere ve amaçlara yönelik olarak faaliyetlerini planlamaktadırlar.Bu amaçlara ulaşabilmek ve diğer işletmeler karşısında başarılı olabilmek için uzun dönemli stratejiler geliştirme yoluna gitmektedirler.[3] Rekabet stratejisi, rekabetin oluştuğu esas arena olan endüstri içinde, şirketlerin kendilerine uygun bir rekabet pozisyonu yaratmak için oluşturulur. Rekabet stratejisi, endüstriyel rekabeti yaratan güçler karşısında karlı ve devam ettirilebilir bir pozisyonu kurmayı amaçlar.[4]

Kamu sektörü

Kamu sektörü dünyanın en büyük ve en eski sektörüdür. Özel işletmeler gibi kamu sektörü de toplumun ortak ihtiyacı olan mal ve hizmetleri üretmektedir. Günümüzde devlet, toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamak için ekonomik sistemde bir üretici, bir firma gibi hareket etmektedir.[5]

Son yıllarda  yaşanan ekonomik şartlardaki önemli değişiklikler sebebiyle uluslararası kamu yönetimi bilimi çok önemli değişimler  geçirmektedir. Bu değişimler hem kamu yönetimini bilimin kavramsal yapısında hem de kamu yönetiminin uygulamalarında yaşanmaktadır. Kamu yönetiminde  yönetimin genel amacı, kamuya yararlı olmaktır. Kamu yönetimi kamu yararı için vardır. Kamu yönetimi, kamunun gereksinimlerini gidererek toplumu oluşturan bireylere hizmet götürür.[6]

Kamu sektörü globalleşmesiyle birlikte yaşanılan yeni ekonomik ve sosyal ilişkilere göre şekillenmek ve bu gereksinimlere cevap vermek zorundadır.Üretimdeki ve toplumdaki ilişkileri karşılamayan ve onlara uygun düşmeyen yasaların yeniden gözden geçirilip düzenlenmesi gerekmektedir.

ABD’de 1993 yılında Bill Clinton, Al Gore’den  “Kamunun Yeniden Yapılandırılması” projesine hemen başlanmasını istedi. Kamu sektöründe iyi çalışmayan, şişkinlik yapan bir çok birimin kapatılması, özel sektörü denetleyen ve işleri ağır yürüyen devlet anlayışından, özel sektörle işbirliği yapan ve özel sektörden öğrenen devlet yapısına geçilmesi gerektiğini ifade etmiştir.[7]

Outsourcing  tky

Günümüzün en karmaşık üretim sürecine sahip işletmeleri konumundaki hastaneler aynı zamanda matris yapıda örgütlerdir.[8] Hastane hizmetleri, birbirinden çok farklı eğitim, yetenek, değerler, gereksinim ve sosyal statülere sahip çok sayıda meslek elemanını barındıran gruplarca üretilir ve üretim  süreçleri   işlevsel olarak birbirine bağlıdır.[9]

T.K.Y. bir hastanede tüm iş görenlerin katılım ve inisiyatif kullanımını gerekli kılan bir süreç olması yanında, ekip çalışmasını da gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda, hastaneler günümüzün en karmaşık çalışma yapısına sahip işletmelerdir.[10]

Hastaneler outsourcing yaparak hem kaynaklarını etkili bir biçimde kullanmakta, hem de kendilerinin çok iyi bildiği tıbbi hizmetler üzerine yoğunlaşma fırsatı bulmaktadır.

Japon yönetim sistemlerinin Kaizen çalışmalarında outsourcing uygulamalarının özel bir yeri ve önemi vardır. Kaizen’in önemli önceliklerinden biride, tedarikçi işletmelerle ilişkilerin geliştirilmesidir.İşletmelerin üst yönetiminin belirlediği politika doğrultusunda, fabrika yönetiminin isteklerini yerine getirmek üzere ,ikmal bölümü personeli tedarikçileri iyileştirme konusundaki ilişkilerini devamlı sürdürürler.Bu iyileştirme çalışmaları genellikle şu alanları kapsar;[11]

·Optimum stok düzeylerini belirleyici daha sağlıklı ölçülerin oluşturulması,

·Teslimatı hızlandıracak ek tedarik kaynaklarının geliştirilmesi,

·Siparişlerin daha iyi verilmesi,

·Tedarikçilerle bilgi iletişiminin daha etkili olması,

·Daha etkili fiziki dağıtım sisteminin kurulması ,

·Tedarikçilerin iç gereksinimlerinin daha iyi kavranması,

 

KAMU YÖNETİMİNDE BİR DEVRİM : “ OUTSOURCING ”

          Kalite kavramının çok boyutlu doğası ve buna bağlı olarak kalite sağlama görevinin günümüz koşullarında basit bir ayıklamanın çok daha ötesinde işletme organizasyonlarının içsel süreçleri ile birlikte ,etkileşim halinde bulunduğu dışsal süreçleri de kapsaması kalitenin bir bütünsellik içinde ele alınması gerektiğini doğurmuştur.Bu ihtiyaç, 1980’li yılların başından itibaren T.K. kavramının tüm dünyada yaygınlaşmasına neden olmuştur. Bu kavram içinde yer alan “Toplum” sözcüğü kalitenin “ tüm süreçlerde”, “tüm işlerde ve “herkesin katılımı ile sağlanabilir olmasına işaret etmektedir. Toplam kalite, tüm süreç ve fonksiyonlardaki günlük işlerle ilgilidir. Her işin hatasız ve ilk seferinde doğru yapılmasını gerektirir. Herkes kalitenin iyileştirilmesinden sorumludur.[12]

Günümüzde kamu yönetimi (public administration) yerini kamu işletmeciliğine (public management) bırakmıştır. Üniversitelerdeki kamu yönetimi bölümlerinin işletme bölümlerine dönüştürülmesi konusu üzerinde ciddi olarak düşünülmelidir. Kamu yönetimi anlayışında dönüşüm ihtiyacı bulunmaktadır.[13]

Günümüzde yaşanan teknolojik gelişmelere ve globalleşme eğilimine bağlı olarak kamu yönetiminin amacı; yetkin, işinin ehli ve uzmanlaşmış kamu yöneticileri yetiştirmek olmalıdır.

Tky

Toplam kalite Yönetimi; kaliteye önem ve öncelik verme,eğitim ve yerleştirme programlarını kurumsallaştırma, işte iç huzuru sağlamak ve korku ortamını ortadan kaldırmak için iletişimi teşvik etme, üst yönetimin katılımı ve önderliği gibi konular üzerinde yoğunlaşan bir örgüt kültürü oluşturarak bunu bir yaşam felsefesi ve yaşam biçimi olarak gören çağdaş bir yaklaşımdır.[14]

90’lı yıllarda iş yaşamının belirleyici özelliklerinden biri kalite ve ilgili kavramların gittikçe daha fazla belirleyici özelliklerinden biri kalite ve ilgili kavramların gittikçe daha fazla benimsenmesi olmuştur. Kalitenin anlamı, nasıl geliştirilebileceği,kalite yaklaşımları, toplam kalite yönetimi, kalite-karlılık ilişkileri, hizmet kalitesi çok araştırılan konular arasındadır. Crosby kalitesiz hizmet sonucu ortaya çıkan maliyetlerin toplam maliyetler içinde %30-40 pay aldığını tahmin etmiştir.

Hizmet işletmelerinde kalite, kavranması, uygulanması ve denetimi açısından daha belirsiz ve karmaşık bir alandır. Hizmetler nesneden çok performans olduğu için, aynı kaliteyi sağlayan kesin imalat spesifikasyonlarının işletme tarafından oluşturulması zordur.[15]

Sağlık sektöründe T.K.Y

Sağlık sektöründe seksenli yıllarda başlayan T.K.Y. uygulamalarında “hasta tatmini” sağlık hizmeti sunumundaki kalitenin önemli bir boyutu olarak ele alınmış ve hastaların sağlık hizmeti ile ilgili geri bildirimlerin ölçümü önem kazanmıştır.Hastaların hizmet kalitesine ilişkin algı ve değerlendirmelerinin yalnızca kendi tercihlerinde değil, çevrelerindeki kişilerin tercihlerinde de rol oynadığı hastane seçiminde, arkadaş ve yakınlarının tavsiyelerinin giderek daha etkili olmaya başladığı araştırmalarda saptanmaktadır.[16]

Toplam Kalite Yönetimi’nin son yıllarda  sağlık sektöründe önemi giderek yaygınlaşmaktadır. Bu doğrultuda sağlık sektöründe hizmetin bir bütün olarak iyileştirilmesi temel amaç olmalıdır. Günümüzde sağlık sektöründeki mevcut kalite sistemi gözden geçirilerek bu yapının Toplam Kalite Yönetimi anlayışıyla bütünleştirilmesi gerekmektedir. Çünkü Toplam Kalite Yönetimi, bir kuruluştaki faaliyetleri sürekli iyileştiren kurum çalışanlarının gönüllü katılımını sağlayan, hasta memnuniyetini esas alan, şikayetşleri en aza indiren çağdaş bir yönetim stratejisidir.  Bu stratejinin sağlık sektöründe başarıyla uygulanabilmsesi için gerekli iyileştirme çalışmaları yapılmalıdır.[17]

Ülkemizde sağlık yatırımlarının temelini hastaneler oluşturmaktadır. Ülkemizdeki hastaneler incelendiğinde ise bu alanda kamu hastanelerinin oldukça önemli bir paya sahip olduğu görülmektedir. İster özel isterse kamu hastanesi olsun sınırlı kaynaklara sahip olan hastanelerin sıfır hata ile kendilerinden talep edilen sağlık hizmetlerini sunmaları gerekmektedir. Oldukça zor bir görev üstlenmiş olan hastanelerimiz için “T.K.Y.” günümüz koşullarında ideal bir yönetim stratejisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Müşteri memnuniyetinin en üst noktada olduğu, katılımcı ve demokratik bir yapıda yönetimin geçerli olduğu T.K.Y., her geçen gün özellikle sağlık kurumlarında daha da fazla uygulama alanı oluşturmaktadır. Gittikçe artan rekabet koşulları ve müşteri ve müşteri taleplerinin hastane kaynaklarını en verimli şekilde kullanmaya zorlanması, gelecekte  T.K.Y. felsefesinin hastanesine en iyi yerleştirmiş olan hastaneleri alanlarında başarıya ulaştırmaktadır.[18] (Ülkemizde sağlık sektörünün % 94’ünü kamu hastaneleri oluşturmaktadır.)


Çakırer Mehmet Akif

makif77@yahoo.com

 

 


[1] ÇİFTÇİ Hakan ,”Rekabetin Gücü :Diamond Modeli “, Verimlilikte Anahtar Dergisi, M.P.M. Sayı:173, Mayıs 2003 ,S.4

[2] ÇİFTÇİ Hakan ,”Rekabetin Gücü :Diamond Modeli “, Verimlilikte Anahtar Dergisi, M.P.M. Sayı:173, Mayıs 2003 ,S.4

[3] FETTAHOĞLU Okan, FETTAHOĞLU Seçil, “Küçük İşletmelerde Stratejik Yönetim”, Standard Dergisi,Sayı 469,Ocak 2001,S:35

[4]  ÇİFTÇİ Hakan ,”Rekabetin Gücü :Diamond Modeli “, Verimlilikte Anahtar Dergisi, M.P.M. Sayı:173, Mayıs 2003 ,S.4

[5] İSLAM Yücel, “Kamu Yönetiminde Müşteri Anlayışının  Oluşması ve T.K.Y.’nin  Etkileri” Standard Dergisi,Sayı: 471, Mart 2001, s.68

[6] TOKLUCU EKREM, “Türkiye’de Kamu Yönetimi ve Verimlilik” Standard Dergisi, Sayı:471, Mart 2001, s.68

[7] AKIN A.Tekin “Emniyet Sisteminde Kalite Uygulaması” S.D.Sayı:469 ,Ocak2001, s.76

[8] ŞAHİN Ümit,Hastane İşletmeciliği –1,Eskişehir 2000, s:58

[9] ŞAHİN Ümit,Hastane İşletmeciliği –1,Eskişehir 2000, s:54

[10] ŞAHİN Ümit,Hastane İşletmeciliği –1,Eskişehir 2000, s:54

[11] ERTÜRK Mümin,İşletmelerde Yönetim ve Organizasyon, İstanbul 2000,s:285

[12] ACUNER Şebnem Akın , Müşteri Memnuniyeti ve Ölçümü, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, No:655, Ankara 2001, s.13-14

[13] ŞAYLAN Gençay, “Kamuda Etkili İnsan Kaynakları Yönetimi”, M.P.M., Kalkınmada Anahtar Verimlilik Dergisi, Sayı:175, Temmuz 2003, s.10

[14] ŞAHİN Ümit,Hastane İşletmeciliği –1,Eskişehir 2000, s:53

[15] ÖZTÜRK Ayşe, Hizmet Pazarlaması, Eskişehir, 2000, s.136-137

[16] TÜRKÖZ Yeşim Taş , “Bayındır Tıp Merkezinde Hasta Memnuniyeti Ölçüm Çalışmaları, Modern Hastane Yönetimi Dergisi , Sayı:2, 1997,s:15

[17] ECER Ferhat, DEMİR Yavuz, USLU SEVİLAY, “Sağlık Sektöründe Toplam Kalite Yönetimi Uygulanabilirliği Üzerine Bir Araştırma”, Standard Dergisi, Sayı: 490, Ekim 2002, s.66,68

[18] ŞAHİN Ümit, Hastane İşletmeciliği 1,Eskişehir 2000, s.iii,