SAĞLIK SEKTÖRÜNDE İŞLETME YÖNETİMİ
SAĞLIK SEKTÖRÜNDE İŞLETME YÖNETİMİ
Her sektör ve iş kolu, kendi işinin ne kadar zor ve diğerlerine göre ne kadar benzersiz olduğunu savunur (öte yandan herkes kendi işini çok iyi bilir, buna rağmen çeşitli nedenlerle yine herkes zor durumdadır). Bir yönetim danışmanı olarak her gün ziyaret ettiğim çok sayıda şirkette bu söylem ve bu manzarayla karşılaşıyorum.
Ancak 25 yılı aşkın bir zamanda iş dünyasında çeşitli sektörlerde ve çeşitli pozisyonlarda çalıştıktan sonra bir şeyi farkediyorsunuz: yok aslında birbirimizden farkımız, filmin adı farklı olsa bile, küçük rötuşlarla aslında hepimiz aynı sahnede, defalarca aynı filmi çeviriyoruz!
Çanak anten üreten bir fabrikanın ya da bölgesel yemekler pişiren bir lokantanın, bir sağlık işletmesiyle son derece benzer altyapıları ve uygulamaları olabiliyor…
Bir banka müşterisiyle, bir hastane müşterisi aynı taleplerde bulunabiliyor…
Yetişmiş laser cnc ustası bulamamaktan şikayetçi olan fabrika müdürlerinin yanısıra, yetişmiş hemşire bulamayan çok sayıda sağlık işletme yöneticisi de var…
Öte yandan spor takımının fanatik taraftarı da “müşteri” olarak tanımlanmaktan şikayetçi, hasta da aynı şikayetten mustarip…
Elbette “dikey sektörel” farklılıklar mutlaka var, ancak yadsınamayacak ölçüde de “yatay sektörel” benzerlikler var.
Bu aşamada tüm sağlık işletmecilerine önerim, tipik bir refleksle farklılıkları öne çıkararak çözümsüz kalmaktansa, diğer sektörlerden faydalanabilecekleri benzerlikleri araştırmalarıdır. Dünyada “kesişimci inovasyon” diye bir trend var, sorunlara tamamen bu açıdan yaklaşarak inanılmaz çözümler üretiyorlar. Bu konulara ilerleyen yazılarımızda değineceğiz.
Çeşitli üretim ve hizmet şirketlerinde uzun yıllar danışmanlık verdikten sonra, son birkaç yıldır sağlık sektörüne danışmanlık veriyorum. Doğduğumdan bu yana kesintisiz bir müşterisi olmanın yanısıra, gerek endüstriyel olarak işletmenin yönetilmesi olsun, gerekse markalaşma faaliyetleri olsun, sağlık işletmelerinin her boyutunda var oldum. Tipik bir vatandaştan tek farkım, diğer sektörlerdeki değişimi de farkında olarak, analitik kıyaslamalar ve çıkarımlar yapabilmektir. Bu bakış açısıyla sağlık sektöründeki işletmelerin henüz kullanmadığı ve oldukça güçlü rekabet silahlarının varlığını rahatça görebiliyorum.
Sağlık sektöründeki işletmelere yönelik önerilerimi aşağıdaki başlıklar halinde ve ilerleyen yazılarda sizlerle paylaşacağım.
1- Trendler: Yaygın kullanıma geçen tüm ticari sektörlerde olduğu gibi sağlık sektöründe de endüstriyelleşme süreci giderek ilerleyecektir. Ancak tarihsel döngüye dikkatle bakarsak bu endüstriyelleşme sürecinin, butikleşme sürecini de güçlü bir şekilde tetikleyeceğini göreceğiz. Pozisyonumuzu, yükselen trendlere göre almak önem kazanacaktır.
2-Endüstriyel disiplinler: Endüstriyelleşme süreci endüstri disiplinlerini getirecektir: Stok ve kaynak yönetimi, hizmet süreçleri yönetimi, mali ve finansal yönetim, bilgi teknolojileri ve sistemleri yönetimi, insan kaynakları yönetimi vb… Bu konularda temel bilgi sahibi olmalıyız, çünkü diğer sektörlerde olduğu gibi buralarda da bazı yaygın standartlar oluşacak, geride kalmamak gerekiyor.
3-Markalaşma: Piyasada mevcut olan çok sayıdaki benzer hizmetin getirdiği fiyat, kalite, hizmet rekabeti arttıkça, geriye markalaşma silahı kalacaktır. Tercih edilmenin temel koşulu, benzer hizmetlerdeki küçük nüans farklılıkları değil, müşterinin marka algısındaki güçlü pozisyonlar olacaktır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinde markalaşma konusu önem kazanacaktır. Markalaşmayı ise işletmenin hizmet uzmanlığının yanısıra, müşteri ilişkileri, halkla ilişkiler ve işletmenin inovasyon yetenekleri yönlendirecektir.
Memet Özkan
memeto@hotmail.com